Kâbız ~ قابض
Kamus-ı Türki - Kâbız ~ قابض maddesi. Sayfa: 1012 - Sira: 13
قابض Kâbız osmanlıca ne demek, قابض anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde قابض Kâbız maddesi
Kâbız ~ قابض güncel sözlüklerde anlamı:
KABIZ ::: Kabzeden, tutan.
kabız ::: ("ka" uzun okunur, a. s. kabz'dan) : 1) kabzeden, alan, tutan.
kabız-ı mâl ::: 1) vakıf gelirlerini tahsîl eden; 2) tahsildar; 3) meyva ve sebze yetiştiricileri ile manavlar arasında aracılık eden kimse, kabzımal.
kabız-ı ervah ::: ruhları kabzeden, Azrail. 2) hek. kabızlık veren, peklik veren. 3) anat. sıkan, çeken.
kâbız ::: tutan, sıkan, kavrayan.
Kabız :::
- Dışkının katılığı yüzünden büyük abdest bozamama veya güçlükle bozma durumu, peklik, kabızlık, ishal karşıtı.
- Azrail tarafından ruh teslim alınma, ölme.
- Alma.
- Kavrama, el ile tutma.
kâbız ::: tutan
kabız ::: (
kabız ::: makbuz
KABIZ :::
Kabzeden, tutan