dûr ::: (f. s.) : uzak. (bkz. : dîr2) . dûrbîn : 1) uzağı gören; 2) i. dürbün. dûr 0 dırâz : uzun uzadıya.

dûr ::: (a. i. dâr'ın c.) : 1) evler. 2) bölgeler.

tavr ::: (a. i. c. : elvSt) : 1) hal, edâ, gidiş; davranış. 2) yapmacık; gösteriş, büyüklük. 3) mûsikîde tutulan şahsî ve üstâdâne tarz.

tûr ::: (a. i.) : (bkz. : cebel, kûh).

Tûr-ı Sînâ ::: Sînâ dağı. [Sînâ yarımadasında Allah'ın tecellî ve Hz. Musâ ile tekellüm ettiği dağ]

dur ::: uzak.

dûr ::: uzak

tavr ::: tavır

dûr ::: ‬uzak

tavr ::: ‬tavır

dûr ::: (f. s.) uzak. (bkz. : dîr2) . dûrbîn : 1) uzağı gören; 2) i. dürbün. dûr 0 dırâz : uzun uzadıya.

dûr ::: (a. i. dâr'ın c.) 1) evler. 2) bölgeler.

Dûr ::: Uzak

tavr ::: (a. i. c. : elvSt) 1) hal, edâ, gidiş; davranış. 2) yapmacık; gösteriş, büyüklük. 3) mûsikîde tutulan şahsî ve üstâdâne tarz.

Dûr ::: Uzak

dûr :::