tutuk ~ طوتوق
Kamus-ı Türki - tutuk ~ طوتوق maddesi. Sayfa: 894 - Sira: 2
طوتوق tutuk osmanlıca ne demek, طوتوق anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde طوتوق tutuk maddesi
tutuk ~ طوتوق güncel sözlüklerde anlamı:
TUTUK ::: Örtü, perde, peçe.
tutuk ::: (f. i.) : çadır, büyük perde; örtü.
tutuk ::: (a. i.) : perde, örtü, peçe. (bkz. : bürka').
Tutuk :::
- Akıcı, rahat konuşamayan.
- Eski işlevini göremez duruma gelmiş
Örnek: Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk. A. İlhan - Kısılmış, tutulmuş, kesik
Örnek: Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu. P. Safa - Kapalı, tıkalı.
- Sıkıntılı
Örnek: Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı. R. E. Ünaydın - Durgun, çekingen, sıkılgan.
- Tutuklu.
- 1. Efsun, büyü. 2. Rehin, tutu. 3. Kapalı, örtülü. 4. Perde, peçe. 5. Çekingen sıkılgan. 6. Askeri vali, vali.
tutuk ::: örtü , perde , peçe
tutuk ::: (f. i.) çadır, büyük perde; örtü.
tutuk ::: (a. i.) perde, örtü, peçe. (bkz. : bürka').
tutuk ::: çekingen, durgun, kapalı, kesik, sıkılgan, tutuklu
TUTUK :::
Örtü, perde, peçe