Sarîh ~ صريح
Kamus-ı Türki - Sarîh ~ صريح maddesi. Sayfa: 826 - Sira: 10
صريح Sarîh osmanlıca ne demek, صريح anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde صريح Sarîh maddesi
Sarîh ~ صريح güncel sözlüklerde anlamı:
SARiH ::: Kurtaran, maded veren. İmdad eden. * Çağırılan, kendisinden meded beklenen. * Meded isteyen.
SARiH ::: Açık, belirli âşikâr. Sâf ve hâlis olan.
sarîh ::: (a. i. sarâhat'den) : 1) açık, meydanda. 2) belli, (bkz. : aşkâr, hüveydâ). 3) (c. : sürehâ) saf, hâlis [ırk] . 4) (c. : sarâih) hâlis Arapkanı [at] , (müen. : "sâriha").
SARiH ::: Yalnız boşamakta kullanılan seni boşadım, sen bana haramsın gibi sarîh bir lafzı (sözü) şaka olarak veya şaşırarak da söylediği anda, yanında değil ise, mektup veya vekîli ile bildirince, bir talâk (boşama) olur. (İbn-i Âbidîn)
Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde sarîh bildirilmemiş bulunan ahkâmı (hükümleri) ve mes'eleleri, sarîh ve geniş anlatılmış mes'elelere benzeterek meydana çıkarmaya uğraşmaya ictihâd denir. (S. Abdülhakîm-i Arvâsî)
Bir şey anlatıldığı zaman sarîh olarak îzâh edilmelidir. İfâde, karşısındakini suâl sordurmayacak şekilde sarîh olmalıdır. (Taşköprüzâde)
Sarih :::
- Açık, kolay anlaşılır, belli belirgin, belgin
- açık.
Sarih ::: Kolay anlaşılır, belli veya belirgin, açık
sarîh ::: açık , kuşku götürmeyen
sarih ::: açık
sarîh ::: açık
sarîh ::: kuşku götürmeyen
sarîh ::: (a. i. sarâhat'den) 1) açık, meydanda. 2) belli, (bkz. : aşkâr, hüveydâ). 3) (c. : sürehâ) saf, hâlis [ırk] . 4) (c. : sarâih) hâlis Arapkanı [at] , (müen. :
sarih ::: açık, aydın
SARİH :::