şed ~ شد
Kamus-ı Türki - şed ~ شد maddesi. Sayfa: 771 - Sira: 8
شد şed osmanlıca ne demek, شد anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde شد şed maddesi
şed ~ شد güncel sözlüklerde anlamı:
şedd ::: (a. i.) : 1) sıkı bağlama, sıkı bağlanma, sıkma.
şedd-i nitâk-ı himmet ::: himmet kuşağını kuşanma, işe sıkı başlama.
şedd-i rihâl ::: hayvanın semerini bağlama, hayvana semer vurma [yolculuk maksadiyle] . 2) tasvir. 3) müz. bir diziyi, bulunduğu yerden başka bir perde üzerine nakletmek. Tabîî aralıkların ayni kalması elzemdir. Ayni aralıkları te'mîn etmek için, bâzı perdelere muhtelif değiştirme işaretleri koymak îcâbeder. Meselâ dügâh (lâ) perdesinde bulunan hüseynî beşlisinin yegâne arızası "si" koma bemolü'dür; bu beşliyi hüseynî aşîran (mi) perdesine nakledecek olursak, si bekarlaşır.
şedd-i araban, ::: (bkz. : şedarabân)
şüd ::: (f. fi. i.) : gitti, geçti; gitme, gidiş, [cfâimâ "âmed" kelimesiyle birlikte kullanılır] . Amed şüd; Âmed ü şüd : geldi gitti; gelip gitme.
şüd ::: (f. fi. i.) gitti, geçti; gitme, gidiş, [cfâimâ