dam ~ دام
Kamus-ı Türki - dam ~ دام maddesi. Sayfa: 599 - Sira: 8
دام dam osmanlıca ne demek, دام anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde دام dam maddesi
dam ~ دام güncel sözlüklerde anlamı:
DaM ::: f. Tuzak. ağ, hile.
"); dâm ::: (f. i.) : 1) tuzak, ağ.
dâm-ı ankebût ::: örümcek ağı.
dâm-ı belâ ::: belâ tuzağı
dâm-ı girihgir ::: düğümlü tuzak.
dâm-ı tezvir ::: tezvir, yalan tuzağı.
dâm-ı tezvir ::: tezvir, yalan tuzağı.
dâm-ı zülf ::: zülfün tuzağı. 2) yırtıcı olmıyan vahşî hayvan.
dâm ::: tuzak, hile, tavan.
Dam :::
- Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm
Örnek: Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu. E. E. Talu - Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi
Örnek: Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti. N. Nâzım - Tutukevi.
- Ahır
Örnek: At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı. H. E. Adıvar - Dansta kavalyenin eşi
Örnek: Erkeklerin kimi damlarının elinden, kimi kolundan, kimi de hafifçe omzundan tutmuş, geliyorlardı. Ç. Altan - İskambil kâğıtlarında kız.
dâm ::: tuzak , kapan , hile , tavan
dâm ::: tuzak
dâm ::: kapan
dâm ::: ağ
dâm ::: besi hayvanı
dam ::: ahır, cezaevi, çatı, örtü
DÂM :::
f. Tuzak. ağ, hile