Hall ~ حل
Kamus-ı Türki - Hall ~ حل maddesi. Sayfa: 556 - Sira: 10

حل Hall osmanlıca ne demek, حل anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde حل Hall maddesi
Hall ~ حل güncel sözlüklerde anlamı:
HALL ::: Sağlamlaştırmak. * Dostluk, sadâkat. * Fakir, hastalıklı, nahif insan. * Sirke.
HALL ::: Giren, dâhil olan. İnen.
HALL ::: Çözme. Çözülme. Karışık bir mes'elenin içinden çıkma. * Anlayıp karar vermek. Neticelendirmek. * Susam yağı. * Ezmek. * Açmak. * Dühul etmek, girmek.
hail ::: (a. i.) : 1) çözme, çözülme, karışık bir meselenin içinden çıkma; karar verip netîceye varma.
hall-i mes'ele ::: meselenin halli, çözülmesi.
hall-i müşkilât ::: zorlukların halli. 2) eritme. 3) tahlil, analiz, *çözümleme.
hail ü akd ::: ed. "iş bitirme" : bilmece şeklinde düzenleyip açıklama.
hail ü akd-i umûr ::: işlerin görülüp neticelenmesi.
hail ü fasıl ::: sona erdirme, müspet bir netîceye bağlama.
hall ::: (a. i.) : sirke. Hâmız-ı hall : kim. sirke asidi.
hill ::: (a. s.) : 1) helâl, şerîatçe yapılmasına izin verilmiş. 2) hac zamanında Mekke dışında ehrama girilen yerin dışında bulunan saha, (bkz. : Harem).
Hall :::
- (i.) koridor, dehliz; hol; toplantı salonu, büyük salon; resmi veya umumi toplantılara mahsus bina; konak; okul veya üniversite binası .
hâll ::: çözme , çözülme , erime
hall ::: çözülme
hall ::: erime
hall ::: çözme
hall ::: (a. i.) sirke. Hâmız-ı hall : kim. sirke asidi.
hill ::: (a. s.) 1) helâl, şerîatçe yapılmasına izin verilmiş. 2) hac zamanında Mekke dışında ehrama girilen yerin dışında bulunan saha, (bkz. : Harem).
HALL :::